NORMALLEŞME VE PSİKOLOJİK UYUM

 

Değerli Öğrencilerimiz;

Covid-19 Salgınının ortaya çıkmasıyla birlikte yaşam biçimleri değişti. Bazı kişiler yeni yaşam biçimlerine daha kolay bir şekilde uyum sağlarken, bazıları ise bu salgın sürecine uyum sağlamakta zorlandı. Peki salgın bittikten sonra, yaşam normale dönmeye başladığında, bizler bu normalleşme sürecini psikolojik olarak nasıl yaşayacağız? Pandemi döneminde oluşan yeni yaşam biçimine kolay uyum sağlayanlar, normalleşme sürecine de kolayca uyum sağlayabilecekler mi? Pandemi sürecinde uyum sorunu yaşayanlar ve psikolojik olarak daha fazla etkilenenler; normalleşmede de uyum sorunu ya da psikolojik sorun yaşayabilirler mi?

Uyum bozukluğu ruhsal bir bozukluk olarak kabul edilmektedir. Bu bozukluk sonucu sosyal, iş, okul, ilişki ve yaşamın diğer alanlarında belirgin bozulmalar meydana gelebilmektedir. Psikolojik uyum hakkında bilgilenmek ve sürece hazırlanmak uyum sorunları için oldukça önleyicidir.

Psikolojik uyum sürecinin herkes için ortak yaşanan yönü, fizyolojik mekanizmasıdır: Alışkın olmadığımız bir durum/problem karşısında insan vücudu, normalden fazla kortizol ve adrenalin salgılayarak alarma geçmektedir. Bu alarm ile kalp atış hızı ve kan basıncında artış, göz bebeklerinin büyümesi gibi fizyolojik belirtiler oluşur. Vücut hormonların ve fizyolojik belirtilerin dengelenmesine odaklanır. Vücut dengeleme sürecinde başarılı olursa normale döner ve bu doğal bir süreçtir; ancak sorun devam eder ve hormon salınımı artarsa dengeleme olmayacaktır. Bir süre sonra kişi kendini yorgun hissedecek ve kaygı, depresyon veya diğer zihinsel veya fiziksel sağlık sorunları meydana gelecektir. Tüm bunlar bir insanın yeni yaşantıları deneyimlerken geçirdiği doğal süreçleridir. Dengelemeyi yapamayan biri; örneğin bir üniversite öğrencisi uyum sürecini sağlıklı atlatamadığında dönemi uzayabilir ya da hazırlık okuyan bir öğrenci bölüme geçtiğinde uyum sorunu sonucunda çeşitli psikolojik sorunlar yaşayabilir. İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde benzer durumları kendinizde gözlemliyorsanız destek için odek@yildiz.edu.tr adresinden yardım isteyiniz.

Aslında uyum, tarihten bu yana karşılaştığımız problemlerin çözümüne katkı sağlayarak hayatta kalma ve işlevsel davranışların devamı için insanoğlunun sahip olduğu olağanüstü özelliklerinden biridir. Psikolojik uyum, kişinin çoğu zaman belirli bir davranış ya da düşünce modeli eğilimidir. Belli bir düşünce ve davranış modeli içinde olmak yaşamı kolaylaştırır. Örneğin yalan söyleyen insanların güvenilmez olduğunu düşünmek; yalan söyleyen insanların olası yalanları sonucu oluşturduğu sorunlara karşı kişiyi korur. Böyle düşünen kişiler çoğunlukla aynı çevre etrafında toplanma ve daha fazla zaman geçirme eğiliminde olacaktır. Belli eğilimde düşünen bireyler belli bir grubu oluşturarak ve grubun yazılı-yazısız kurallarına uyarak bu grup içinde var olmaya devam ederler. Tüm bunlar uyum sağlama ile ilgili süreçlerdir. Bu anlamda bireyler pandemi ve değişikliklere karşı geliştirdikleri düşünce modeline göre pandemi sonrasına uyum sürecini yaşayacaktır. Öksürmek kişinin düşünce modelinde tehdit oluşturuyor ise kişi otomatik olarak öksüren kişiden uzaklaşarak kendini koruyacaktır. Bu canlının yaşamını korumak için geliştirdiği işlevsel uyumdur. Ancak ‘‘Yaşamım hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak, hep kısıtlı olacak’’ ya da ‘‘Dünya yaşanılmaz bir yer oldu’’ gibi düşünce modellerine sahip biri için uyum süreci sancılı geçebilir.

Psikolojik adaptasyondan dolayı çevredeki bütün girdileri/uyarıcıları almayabiliriz. Çünkü birey, sadece yaşamını devam ettirmek için önemli olan girdi ve uyarıları almaya devam eder. Bu nedenle bu salgın sürecinde pandemi ile ilgili konulara eğilimli olmak normal bir durumdur. Toplum içerisinde pandemi önlemlerine uymayan biri olası uyum sorunu yaşıyor olabilir. Önlemlere uyan ve uymayan kişilere odaklanmış birinin çevresindeki bu yöndeki uyarıcılara dikkat kesmesi olağandır. Probleme karşı harekete geçememek bir uyum bozukluğuyken, problemin çözümüne yönelik verilen tepkiler ise adaptasyondur. Vermiş olduğunuz olası tepkiler her zaman olumlu sonuçlarla karşılaşmamıza sebep de olmayabilir. Geliştirmiş olduğumuz çok sayıda psikolojik mekanizmalar vardır; bireyler ne kadar çok psikolojik mekanizma geliştirirse o kadar alternatif düşünce üretirler ve bu alternatif düşünceler arasında bireylere seçme şansı doğar. Bu noktada normalleşme sürecini sağlıklı bir şekilde geçirmek için içinde bulunulan grubun normları dahilinde algılarımızı açık tutmak mantıklı görünen seçeneklerden biridir. Ülkemizin normalleşme politikasına göre normalleşme sürecini yaşamak yaşamımızı kolaylaştıracaktır.

Ülkemizde dört aşamalı bir normalleşme süreci yaşanmaktadır. Bunu psikolojik uyuma uyarladığımızda ‘dört aşamalı psikolojik uyum’ önerilebilir:

İlk aşama (Hazırlık); hazırlık aşamasında pandemi dönemin biteceği ve bizlerin normal yaşamımıza geçeceğimizi kendimize hatırlattığımız aşamadır. Bu aşamada normal yaşama geçerken zorlanmamak için kazanmış olduğunuz yeni alışkanlıklarımızla birlikte, yaşamın diğer alanlarına getirdiği yeniliklerin hayatınızı etkileyecek olduğunu unutmamalıdır. Ayrıca fiziksel kondisyon, beslenme düzeni ve uyku düzeninin normal yaşam düzenine uygun formata getirmemiz gereken dönemdir.

İkinci aşama (Önlem odaklı); önlemlerin hala devam ettiği ancak bizlerin evden dışarıya çıkabildiğimiz, hayatımızı normal şekilde ancak önlemlerin sürekli göz önünde bulundurulduğu aşamadır. Bu aşamada korku, öfke, kaygı ve stres duyulabilir. Normal hayatın içinde olsak da ilişkiler pandemi öncesi dönem gibi olmayabilir. Öksüren birini görünce kolayca kaygılanabileceğimiz tedbir aşaması. Önlemler ve tehlikeli algıladığımız durumlara karşı tedbirler hala önemlidir.

Üçüncü aşama (Hijyen odaklı); bu aşamada yasakların çoğu kalkacağı ve hijyenin önemini sürdürüyor olacağı için; ruhsal olarak da tehlike algısının azalmış olması beklenebilir. Kişilerin belirsizlik algısı yerine planları gündeme gelebilir.

Dördüncü aşama (Tam normalleşme); yaşamın tamamen normale döndüğü aşamadadır.

Bu aşamalarda uyum sorunu yaşayan biri için sorunu çözmek için şunlar önerilebilir;

1. İlk etapta karmaşık olanı değil daha anlaşılabilir ve sakin olan ortam, faaliyet, görev, amaç vs. tercih etmelidir. Aşamalı olarak hedefe gidilmelidir.

2. Kişi, duygularını ifade etmek için çabalamalıdır.

3. Problemi ve istediğini net olarak tanımlamalıdır.

            - Problem nedir?

            - Problemden ne ya da kim sorumlu?

            - Seçenekler nelerdir?

            - Her bir seçeneğin artı ve eksi yönleri nelerdir?

4. Zaman yönetimini iyi planlamalıdır.

5. Sosyal yaşamdan uzaklaşmamalı, eğlenceli aktivite ve hobilere yönelmelidir.

6. Nefes ve gevşeme egzersizleri yapmalıdır.

Uyum sürecini sağlıklı bir şekilde geçirmeniz için birimimizle irtibata geçebilirsiniz. Soru sormak ya da çevrimiçi psikolojik destek için odek@yildiz.edu.tr adresinden bize ulaşabilirsiniz.

Sağlıcakla kalınız.

02-06-2019

ÖĞRENCİ DEKANLIĞI